Asker mi, sivil mi?...
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Asker mi, sivil mi?...

15.05.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhurbaşkanı ve AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin yeni bir anayasaya olan ihtiyacının gerekçesini şu cümleyle açıkladı:

“Cumhuriyetimizin 100. yılının darbe ürünü bir anayasayla karşılanmış ve geçirilmiş olmasını Türkiye demokrasisine yakıştıramayız.”

Bu gerekçeyle Erdoğan, “Siyasetteki yumuşamanın yeni bir anayasa süreci için önemli bir fırsat olduğu”nu ifade ediyor.

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adını taşıyan ve benzeri hiçbir demokratik ülkede görülmemiş olan bugünkü anayasal düzenimizin değişmesini isteyen pek çok kişi var ülkemizde. Ben de onlardan biriyim. Ama bu isteğin nedeninin, bu anayasanın “darbe ürünü” olduğunu öne sürmek çok yanlış olur. Çünkü anayasamız 1980 askeri darbesinin sonucunda hazırlanıp yürürlüğe girmiş olsa da 1995 yılında sivil bir koalisyon iktidarı zamanında önemli değişiklikler geçirmiş, antidemokratik hükümlerinin hiç olmazsa bir kısmından arındırılmıştır. 2010 yılında da bazı maddeleri gene bir sivil iktidar -hem de AKP iktidarı- zamanında yeniden değiştirilmiş ve halkoylamasından geçip yürürlüğe girmiştir. Bugünkü anayasamızın hükümleri ise 2017’de gene iktidardaki AKP çoğunluğunun -MHP’nin desteğiyle- kurduğu -gene sivil AKP hükümeti tarafındanbugünkü haline getirilmiştir. Yani bugünkü anayasaya yöneltilen haklı eleştirilerin, kanun koyucu olarak muhatabı, tamamen bugünkü “sivil” iktidardır.

Tabii, ülkelerin siyasal hayatında, hatalar yaparak ülkelerinin zararına yol açanlar, sadece askeri darbeciler değildir. Sivil siyasetçiler arasında o yanlışlara kendilerini kaptıranlar oluyor. Hatta o yanlış yola bile bile girenler ve iktidara seçimle geldikten sonra devletin rejimini değiştiren darbeler yaparak iktidarlarını sürdürmeye kalkanlar da oluyor. Bunu başarıp uzun yıllar iktidarda kalanlar da.

Dünyanın yakın tarihinde öylelerinin sayısı da az değil. 20. yüzyılda, seçim yoluyla iktidara gelip yıllarca kalan ve sadece kendi ülkelerini değil, tüm dünyayı da felaketlere sürükleyen diktatörleri hatırlayalım. Çoğunun mesleğinin askerlikle ilgisi yoktur.

Almanya’nın Hitler’i ressamlık tahsil etmişti. Askerlikle ilgisi, Birinci Dünya Savaşı’nda askere alınmış ve onbaşılık görevinde bulunmuş olmasıydı. İtalya’nın Mussolini’si gazeteciydi. İkisinin de kıyafeti sivildi. Yönetimi ele geçirince askerlerinkine benzer üniformalar giyip görüntülerini güçlendirmeyi tercih etmişlerdi.

***

Kısacası, dünyamızın çeşitli ülkelerinde darbeye de zulme de baskıya da meraklı olan “sivil”ler de az değildir. O açıdan, iktidarda bulunanların mesleklerine bakıp “sivil mi, asker mi” olduklarını saptamadan önce, yaptıklarının ve yapacaklarının ne olduğunu veya ne olacağını anlamaya çalışmak önemlidir.

Şimdi de şunu anlamaya ihtiyaç vardır: Sayın cumhurbaşkanının yeni bir “anayasa” ihtiyacından bahsederken acaba o anayasa ile hedefleri nelerdir?

Mesela, millet olarak bugün karşılaştığımız çok ciddi sorunlardan biri, “adalet ihtiyacı”dır. Bugün o konudaki örneklerden sadece biri üzerinde duralım.

Haksız yere ve çok uzun süre hapiste tutulan vatandaşlarımızın durumu meydandadır. Anayasa Mahkememizin kararlarına ve Uluslararası İnsan Hakları İlkeleri’nin -bizim de devlet olarak altına imza koyduğumuz- gereklerine uygun olmadığı defalarca saptanmıştır. Yeni anayasa o durumun düzelmesini sağlayacak kurallar içerecek, o alanlardaki sağlıklı uygulamalara yol açacak mıdır?

Bu sorunun cevabı evet ise o konuda bazı adımların hemen atılması faydalı olmaz mı? Bazıları için, cumhurbaşkanının imzası yeter. Mesela, yaşları ilerlemiş tutukluların cezalarının kaldırılması için.

Bazıları için Meclis’in iradesi yeter. Milletvekili seçilip de görevine başlayamayan tutukluların durumu gibi...

Uluslararası görüşmelerde, “güven artırıcı önlemler” diye adlandırılan benzeri adımlar, daha sonraki kararlar ve uygulamaların başlangıcı ve teminatı sayılır. Ve siyasette çoktandır özlenmiş olan iyi ilişkilerin gelişmesine katkılar yapar.

Bunun gibi, siyaset alanında atılmasında fayda olan ve atılması o kadar zor olmayan birçok “güven artırıcı önlem” var, ülkenin çok ağır sorunlarının çözüm yollarının açılmasını kolaylaştırmak için.

Dilerim, onları siyasetçilerimiz de düşünüyordur. 

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024